Anasayfaİletişim
  
English

Fransız Arşiv Belgeleri Işığında Doğu Lejyonu'nun Kuruluşu ve Faaliyetleri (Nisan 1918-Aralık 1918)

M. Serdar PALABIYIK*
ERMENİ ARAŞTIRMALARI, 29, 2008

 

Öz: Bu makale Doğu Lejyonu’nun kuruluşu ve faaliyetleri ile ilgili olarak kaleme alınan bir dizi makalenin beşincisidir ve 1918 yılının Nisan ayından Aralık ayına kadar geçen dönemde Doğu Lejyonu ile ilgili gelişmeleri ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede makalede ilk olarak Fransa’daki Suriye Merkez Komitesi’nin (Comité Central Syrien) Başkanı Dr. Cesar Lakah’ın Güney Amerika’da gerçekleştirmiş olduğu propaganda faaliyetleri ve gönüllü toplama süreci hakkında yazdığı rapor incelenmiştir. Bunu Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermekte olduğu bu dönemde gerek İtilaf gerekse İttifak Devletleri’nin ordularından kaçan veya ayrılan Ermeni ve Suriyeli askerlerin durumlarının incelendiği ikinci bölüm takip etmektedir. Makalenin üçüncü ve son bölümünde ise Doğu Lejyonu’nun genel durumu, Osmanlı ordularının Filistin ve Suriye cephelerindeki yenilgileri ve geri çekilişleri ile Ermeni birliklerinin bu bölgelere sevk edilmesine ilişkin belgeler incelenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Doğu Lejyonu, Güney Amerika, Dr. Cesar Lakah, kaçak askerler, Suriye-Filistin cephesi. 

Abstract: This article is the fifth one of a series of articles regarding the establishment and activities of the Eastern Legion and intends to examine the developments regarding the Legion between April 1918 and December 1918. Within this framework, first of all, a report sent by Dr. Cesar Lakah, the president of the Central Syrian Committee (Comité Central Syrien), which analyzes the propaganda activities and recruitment procedures in South American continent, is examined. This is followed by a second chapter on the situation of the soldiers who deserted the armies of Allied or Entente Powers and who wished to join the Eastern Legion. Finally in the third chapter, the general situation of the Eastern Legion, the retreat of the Ottoman troops from the Syrian-Palestinian front and transfer of some troops of the Legion to this region are covered. 

Key Words: Eastern Legion, Southern America, Dr. Cesar Lakah, Soldiers who deserted their armies, Syrian-Palestinian front.

Giriş 

Bir önceki makalede 1917 yılının Kasım ayından 1918 yılının Nisan ayına kadar geçen süre zarfında Doğu Lejyonu’nun yapısal dönüşümü incelenmiş ve bu dönemde Lejyonun halen saldırıya hazır bir birlik imajı vermekten uzak olduğuna işaret edilmişti. Bunun en önemli nedenleri Lejyonun gönüllü toplama ve askere alım süreçlerinde yaşanan aksaklıklar, kurumsal yapının yeterince geliştirilememiş olması ve Lejyonu oluşturan iki ana topluluğun, yani Ermeni ve Suriyeli/Lübnanlı Hıristiyan Arapların kendi aralarında yaşadıkları çatışmalardı. Yine bu dönemde Lejyona özellikle Ermeni toplumunun kanaat önderleri arasında sayılabilecek bazı önemli isimler katılmak istemiş, bu durum Savaş Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı arasında bir dizi yazışmanın konusu olmuştu.  

Bu makalede ise ilk olarak Fransa’nın Güney Amerika kıtasına gönüllü toplamak üzere gönderdiği Fransa’daki Suriye Merkez Komitesi’nin (Comité Central Syrien) Başkanı Dr. Cesar Lakah’ın Güney Amerika’da gerçekleştirmiş olduğu propaganda faaliyetleri ve gönüllü toplama süreci hakkında yazdığı rapor incelenecektir. Bu raporunda Lakah hangi ülkelerde ne tür faaliyetlerde bulunduğunu, bu süreçte yaşadığı zorlukları ve propaganda faaliyetlerinin sonuçlarını değerlendirmektedir. Bu raporun analizi Güney Amerika’da yaşayan Hıristiyan Arapların durumlarını ortaya koyması açısından da önemlidir.  

Makalenin ikinci bölümü ise genel olarak incelenen dönemde Doğu Lejyonu’na yeni katılımlar üzerinde durmaktadır. Bu çerçevede Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermekte olduğu bu dönemde gerek İtilaf gerekse İttifak Devletleri’nin ordularından kaçan veya ayrılan Ermeni ve Suriyelilerin Doğu Lejyonu’na katılmak üzere Fransız diplomatik temsilcilerine başvurmuşlardır; bu kaçak askerlerin durumu Dışişleri Bakanlığı ile Savaş Bakanlığı arasında bir dizi yazışmanın konusu olmuştur.  

Makalenin üçüncü ve son bölümünde ise Doğu Lejyonu’nun genel durumu, Osmanlı ordularının Filistin ve Suriye cephelerindeki yenilgileri ve geri çekilişleri ile Ermeni birliklerinin bu bölgelere sevk edilmesine ilişkin belgeler incelenmektedir. Diğer bir deyişle Doğu Lejyonu artık tarihi misyonuna başlamış ve Güney Anadolu ve Suriye bölgesinde konuşlandırılmıştır. Özellikle Mondros mütarekesinin ardından 1918 yılının Aralık ayından itibaren Güney ve Güneydoğu Anadolu’da Doğu Lejyonu’nun faaliyetleri başlayacaktır. Ancak bu bir sonraki makalenin konusunu teşkil edecektir. 

Bu serinin diğer makalelerinde olduğu gibi bu makale de Fransız Devlet Arşivleri’nden temin edilen belgelere dayandırılmaktadır. Bu belgeler otantik arşiv belgeleri olup, gerek dönemin genel havasını yansıtması, gerekse Fransızların Ermenileri ve Suriyeleri nasıl algıladıklarını ortaya koyması açısından son derece önemlidir. Bu belgeler son derece tarafsız bir biçimde akademik bir üslup ve sosyal bilim metodolojisi kullanılarak incelenmiş ve sonuçları büyük ölçüde yorumsuz bir biçimde makalede yer almıştır. Ermeni sorunu üzerine gerek Batı’da gerekse Türkiye’de yazılan birçok eserde maalesef bilimsellik ve tarafsızlık geri plana atılmakta bu da konunun tüm boyutlarıyla analiz edilmesini imkânsız hale getirmektedir. Bu önemli problemden mümkün olduğunca uzaklaşabilmek için arşiv belgeleri ilk elden kaynaklar olması sebebiyle araştırmacıya temel malzemeyi sağlamaktadır. Kısacası bu makalede de yalnızca bu temel malzemeden yararlanılmış ve Doğu Lejyonu’nu ile ilgili 1918 Nisan’ından aynı yılın Aralık ayına kadar geçen dönemde yaşanan gelişmeler sosyal bilim metodolojisinin izin verdiği ölçüde tarafsız bir biçimde ortaya konmuştur. 

1.      Dr. Cesar Lakah’ın Fransız Dışişleri Bakanlığına Sunduğu Rapor 

Daha önceki çalışmalarda Fransa’nın Doğu Lejyonuna gönüllü temin edebilmek için Kuzey ve Güney Amerika’ya Ermeni ve Suriyeli yetkililerden, özellikle de Fransa’da örgütlenen Ermeni ve Suriyeli[1] Komitelerin üst düzey isimlerinden oluşan iki delegasyon gönderdiğini vurgulamıştık. Bu delegasyonlar gönüllü toplamak üzere Kuzey ve Güney Amerika içlerine hareket ederek dağınık halde yaşayan Ermeni ve Suriyeli topluluklarını aktif hale getirmeyi amaçlamaktaydılar; ancak çeşitli sorunlar nedeniyle bunda istenilen ölçüde başarılı olamamışlardı. Zaten delegasyonlar bir süre sonra geri döndüler; ancak Yeni Dünya’dan gönüllü sevkıyatı uzun bir süre daha devam etti.  

İşte bu makalede öncelikle Güney Amerika’ya gönderilen Suriye delegasyonunun başındaki isim olan Dr. Cesar Lakah’ın 14 Nisan 1918 tarihinde kaleme aldığı ve doğrudan doğruya dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a yolladığı rapor mahiyetindeki uzun bir mektubunu[2] inceleyeceğiz.  

Dr. Lakah ilk olarak Güney Amerika’ya vardığında mevcut durumun nasıl olduğunu yorumlamakla işe başlamaktadır. Buna göre, Cemil Merdam Bey ile Güney Amerika’ya vardıklarında amaçları bu bölgede yaşayan Suriye ve Lübnan kökenli toplulukları “kendi ülkelerini Türk boyunduruğundan kurtarmalarına katkıda bulunmak” (contribuer à libérer leur pays du joug Turc) üzere Fransa yanında çarpışmaya davet etmekti.[3] Bunun için Suriyeli ve Lübnanlıların yoğun olarak yaşadıkları Bahia, Rio de Janeiro, Sao Paulo, Juis de Fora, San Joa del Rey, Oleviera, Bello Horisonte, Porto Alégre gibi birçok Güney Amerika kentini ziyaret etmişlerdi. Buralarda özellikle Brezilya, Uruguay, Arjantin gibi Güney Amerika ülkelerinin, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nin yanında ve Fransa’nın karşısında savaşan Almanya ile ilişkilerini kesmelerinin ardından kurulmuş olan bazı yerel komitelerle karşılaşmışlardır. Ancak bu komiteler birbirinden habersiz olarak faaliyet göstermekteydiler ve aralarında bir bağ bulunmamaktaydı. Dr. Lakah Paris’ten ayrılırken böyle bir durumla karşılaşacaklarını düşünmediklerini açıkça belirtmekteydi. Dolayısıyla yapılacak ilk iş Fransa’nın Rio de Janeiro’daki Ortaelçisi Claudel’in de yardımlarıyla bütün bu dağınık komitelerin faaliyetlerini koordine edecek bir İdari Komite (Comité Directeur) oluşturmaktı.[4] 

Dr. Lakah’a göre böyle bir komitenin oluşturulması çok zorlu bir süreç sonucunda olmuştu; zira birbirinden habersiz ve ortak bir paydada birleşmeyi fazlaca arzu etmeyen dağınık komiteleri bir araya getirmek hiç de kolay değildi. Bu ülkelerde işlerin yürümesi Avrupa’da görülmemiş bir yavaşlıkta olmaktaydı (…les affaires dans ce pays se traitent avec une lenteur inconnue en Europe).[5] Ayrıca Almanya savaşı kaybediyor olmasına rağmen Güney Amerika’da halen oldukça etkiliydi ve birçok Güney Amerika gazetesini propaganda amacıyla maddi olarak da destekliyordu. Buna karşılık Dr. Lakah ve Cemil Merdam Bey de Arapça ve özellikle Brezilya’da konuşulmakta olan Portekizce çeşitli ilan ve broşürler bastırmışlar ve Suriyelileri Fransa yanında gönüllü olarak çarpışmaya davet eden bu broşürleri gittikleri yerlerde dağıtmaya çalışmışlardır.[6]  

Bu arada İdari Komite Güney Amerika’nın çeşitli kentlerinde alt komiteler kurmak üzere delegeler göndermeye başlamıştır. Bu süreçte bölgedeki Fransız Ortaelçisi, konsoloslar ve diğer diplomatik yetkililer bu delegelerin işlerini kolaylaştıracak tedbirler almışlardır. Bu tedbirler içerisinde en dikkat çekeni ise isteyen tüm Lübnanlı ve Suriyelilerin Claudel’in girişimi ile Fransız koruması altına alınmasıdır.[7] Lakah’a göre eğer tüm bu tedbirler Suriyelileri yeterince harekete geçirmezse, Türk boyunduruğu altında ezilmeleri onları harekete geçirecektir. Zaten Lakah çabalarının maddi sonuçlarından ziyade manevi sonuçlarını vurgulamaktadır. Buna göre Suriyelilerin uzun yıllardır uykuda olan vatanseverlik hisleri uyandırılmıştır (…nous avons réveillé le sentiment de patriotisme, endormi par de longues années…).[8] Bundan da önemlisi bu vatanseverlik hislerinin Fransa’ya bağlılık hisleriyle bütünleştirilmesi de sağlanmıştır. Diğer bir deyişle, Suriyeliler artık bağımsız ve özgür bir devlete sahip olma hayali içindedirler; ancak tek bir şartla, Fransız himayesinde olmak şartıyla (sous l’égide de la France)[9]. Bir başka ülkenin himayesinde nasıl bağımsız ve özgür bir devlet kurulacağı ise Dr. Lakah’ın raporunda belirtilmemektedir. 

Dr. Lakah bundan sonra Güney Amerika’da yaşayan Suriyeli toplulukların aslında Fransa için yalnızca askeri değil ticari bir önem de taşıdığını vurgulamaktadır. Buna göre, bu topluluklar Fransa’nın Güney Amerika ticaretinin aracı ajanları olabilirler ve özellikle bölgedeki Alman ekonomik nüfuzuna karşı Fransız ekonomik nüfuzunu güçlendirmek için kullanılabilirler.  

Brezilya’da yürüttükleri çalışmaların ardından Lakah Uruguay’a geçmiştir. Lakah’a göre Uruguay’da bulunan Suriye-Lübnan toplulukları kendilerine o güne kadar karşılaştıkları en sıcak karşılamayı göstermişlerdir. Lakah Uruguay’daki koloniden övgüyle söz etmektedir; zira bu koloninin anavatanla irtibatı, dolayısıyla da hem vatanseverlik hem de Fransız yanlısı duyguları daha gelişmiş durumdadır.[10] 

Uruguay’dan sonraki durak ise Arjantin’dir. Ancak Uruguay’ın aksine Arjantin Suriye delegasyonu için tam bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Zira bölgede yaşayan Suriyeliler hem heterojen hem de bölünmüş bir topluluktur. Ancak Dr. Lakah’ı asıl hayal kırıklığına uğratan şey, kendisi de Suriye kökenli olan Emir Emin Arslan’ın Buenos Aires’te Osmanlı Devleti konsolosu olarak görev yapmasıdır. Emir Emin Arslan özellikle Almanların maddi desteği altında Arapça ve İspanyolca gazetelerin (Bandera Ottomane, Argentina, El Sol) yayınlanmasına destek olmaktadır. Ayrıca Arjantin toplumunda da güçlü bir Fransız yanlısı hava bulunmamaktadır. Bütün bu faktörler bir araya geldiğinde Dr. Lakah Arjantin konusundaki ümitsizliğini vurgulamakta, hatta Arjantinlileri ‘kendini beğenmiş’ ve ‘egoist’ sıfatları ile tanımlamaktadır. Lakah’a göre Arjantinlilerin bu özellikleri ülkede yaşayan bazı Suriyelilere de sirayet etmiştir.[11]  

Lakah’ın raporunda belirtilenlere göre Brezilya ve Uruguay’ın aksine Buenos Aires’te yalnızca bir yerel komite bulunmaktadır. Lübnan Birliği (l’Union Libanais) adlı bu komitenin amacı bağımsız ve toprak bütünlüğünü haiz bir Lübnan devleti yaratmaktır. Lakah derhal Komite üyeleriyle görüşerek orada bulunma nedenlerini açıklamışlar ve Komite’nin Fransa’ya desteğini talep etmişlerdir. Komite üyeleri ise verdikleri cevapta Lübnan’ın tam bağımsız bir devlet olmasını istediklerini vurgulamışlardır. Bunun üzerine Lakah Fransa’nın Lübnan ve Suriye’ye olabilecek en liberal rejimi sağlayacağı (…la France avait promis de donner au Liban et à la Syrie le régime le plus libéral possible) sözünü verdiğini belirtmiş[12], Fransa’nın sözüne sadık kalacağını vurgulamış, ancak kendi ülkelerinin bağımsızlığı için Komite’nin de bazı sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini dile getirmiştir. Diğer bir deyişle, Lakah tam bağımsızlık seçeneğini vurgulamaktan kaçınmış, bunun yerine dolaylı olarak bağımsızlık için ne kadar mücadele edilirse edilsin sonuçta kurulacak olan Lübnan devletinin bağımsızlığının derecesinin Fransa’nın takdirinde olduğunu ifade etmiştir.  

Bu dolaylı ima Komite’nin bu çağrıya yönelik kesin bir tavır almasını engellemiştir. Buna göre Komite gönüllü gönderebileceklerini ifade etmiş, ancak savaştan sonra tam bağımsız bir Lübnan Devleti kurulması konusunda Fransa’nın kendilerine resmi bir açıklama yapmasını talep etmiştir.[13] Komite’nin bu cevabı Arjantin’de yaşayan Lübnanlı topluluğunun özellikle Osmanlı Devleti’ne sıcak bakan yayınlar yapan gazeteler vasıtasıyla daha dikkatli bir tutum izlediklerini ve Fransa’ya destek olmak istemekle beraber, Fransa’nın niyetleri konusunda şüpheleri olduğunu göstermektedir. 

Dr. Lakah ise Komite’nin bu talebini içeren mektuba oldukça sert bir yanıt vermiş ve Brezilya ve Uruguay’da yaptıkları bunca çalışma ve bu ülkelerde bulunan Fransız yetkililerin açıklamalarından sonra Fransa hakkında bu derece şüphelerin olmasını esefle ve acıyla karşıladıklarını belirtmiştir. Fransa’nın Lübnan’ı “barbarların boyunduruğundan kurtarmak” (…libérer du joug des barbares) ve bu ülkeye özgürlük ve bağımsızlık vermek niyetinde olduğunu bir kez daha vurgulamıştır. Ancak bunun ötesinde Lübnan Birliği Komitesi’nin istediği türde bir garanti verememiştir.[14] Dr. Lakah bütün bu zorluklara rağmen Buenos Aires’te İdari Komite’ye bağlı bir alt komite kurduklarını belirtmektedir. Bu komite Arjantin’den gelecek olan gönüllülerin işlemleri işe ilgilenecek ve bunların sevkıyatını yürütecektir.  

Dr. Lakah Arjantin’den Şili’ye geçmiş ve burada Arjantin’de yaşadığı hayal kırıklığını bir nebze giderebilmiştir. Zira Şili’de Arjantin’in aksine Filistinliler, Lübnanlılar ve Suriyeliler tarafından kurulan birçok yerel komite mevcuttur ve bu komiteler işbirliğine oldukça yatkındır. Burada yaşayan Ortadoğulu topluluklar Alman propagandası ve Alman bankalarının maddi desteklerine rağmen Fransa’ya daha yakındırlar.[15]  

Dr. Lakah Güney Amerika’da gerçekleştirdiği bu faaliyetleri özetledikten sonra, Dışişleri Bakanı Pichon’a neler yapılması gerektiği konusunda önerilerde bulunmaktadır. Buna göre yapılması gerekenler şunlardır[16]: 

Güney Amerika’daki Suriye ve Lübnan komitelerini desteklemek üzere koordinasyonu sağlayacak kurumsal alt yapının güçlendirilmesi.
Güney Amerika’da bulunan Fransız diplomatik temsilciliklerine gönüllü toplama sürecinin daha etkin bir biçimde yürütülmesini sağlamak üzere yeni talimatlar gönderilmesi
Bölgeye çok daha aktif bir biçimde çalışabilecek Fransız diplomatik temsilcileri gönderilmesi (Dr. Lakah her ne kadar bölgedeki Fransız diplomatik temsilcilerinin yardımlarından bahsetse de, diğer taraftan bunların yeterince aktif olmadığından şikâyet etmektedir. Bunda daha önceki çalışmalarda da belirttiğimiz üzere Dr. Lakah’ın faaliyetlerinden duydukları rahatsızlıkları dile getiren bazı diplomatların da payı olduğu söylenebilir.)
Gönüllü toplama sürecinin hızlandırılması için gereken tedbirlerin alınması gönüllü sevkıyatının süresinin kısaltılması bu konuyla ilgili prosedürlerin hafifletilmesi.
Özellikle Almanya’nın maddi desteği altında Alman yanlısı yayın yapan gazetelerle mücadelenin daha etkin bir biçimde yürütülmesinin sağlanması.  

Kısacası, Dr. Lakah bu raporunda Fransız yetkililere Güney Amerika’da gerçekleştirmiş olduğu faaliyetleri detaylı bir biçimde anlatmış ve yapılması gerekenleri madde madde sıralamıştır. Aslında Fransa Güney Amerika’dan gelen gönüllülerin, özellikle de Suriyeli gönüllülerin askeri kalitesinin düşüklüğünden yakınmakta ve birçok gönüllünün de elverişsiz sağlık koşulları nedeniyle boşu boşuna gönderilmesinden şikâyet etmektedir. Lakah bu olumsuz izlenimleri ortadan kaldırmak için Güney Amerika’da Fransa’nın yanında savaşmaya hazır olan, bunun dışında bölgede Fransız ticari çıkarlarına hizmet edebilecek Suriyeli toplulukların varlığından söz etmekte ve Fransa’nın bu topluluklardan daha fazla yararlanmasını teşvik etmektedir. Ancak bu topluluklar arasında bir fikir birliği oluştuğunu söylemek son derece zordur; hatta Arjantin örneğinde olduğu gibi bazı topluluklar Fransa’nın gerçekten de Suriye veya Lübnan’ın tam bağımsız devletler olarak sahneye çıkmasını isteyip istemediği konusunda son derece şüphecidir. Sonuç olarak bu rapor Birinci Dünya Savaşı sırasında Güney Amerika’da yürütülen propaganda faaliyetlerini göstermesi açısından son derece ilginç bir arşiv belgesidir. 

2.      Doğu Lejyonu’na Yeni Katılımlar: Kaçak Askerler Meselesi 

Bu makalede incelenen dönemde gönüllü toplama konusunda ilginç bir gelişme Birinci Dünya Savaşı’nın artık bir sona doğru ilerlemesi ve Alman yenilgisinin kesinleşmeye başlaması üzerine gerek İtilaf gerekse İttifak Devletleri’nin ordularından ayrılan veya kaçan Ermeni ve Suriyeli bazı askerlerin Doğu Lejyonu’na katılmak üzere başvurmalarıdır. İttifak Devletleri’nin ordularından kaçan askerlerin durumu anlaşılabilir; İtilaf Devletleri ordularından ayrılıp Lejyon’a katılmak isteyenlerin ise özellikle Doğu Lejyonu lehine yapılan propagandalardan etkilendiklerini söylemek mümkündür.  

Buna göre 17 Nisan 1918 tarihinde Fransa Başbakanı ve Savaş Bakanı George Clemenceau’dan Dışişleri Bakanı Pichon’a gönderilen bir yazıda Selanik’teki Birleşik Ordular Kumandanı General Guillaumat’ın gönderdiği bir şifreli telgrafta Selanik’te yaşamakta olan 32 Suriyelinin Doğu Lejyonu’na katılmak üzere başvurduğunun belirtildiği yazmaktadır.[17] Bunlardan 16’sı Lejyon’a katılmak üzere Port-Said’e gönderilmişlerdir. Selanik’ten Doğu Lejyonu’na katılım ilk kez bu belge ile gündeme gelmiştir. 

Selanik’ten yapılan katılımların ardından bir diğer talep de İttifak Devletleri’nden biri olan Bulgaristan’ın ordularından kaçan Ermenilerden gelmiştir. Bu Ermeniler de Doğu Lejyonu’na katılmak istemektedirler. Konuyla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı’ndan Başbakanlık ve Savaş Bakanlığı’na gönderilen bir mektupta bu gönüllülerin Lejyona katılımı için gereken düzenlemelerin yapılması talep edilmektedir.[18] Benzer bir mektuplaşma da aslında İtilaf Devletleri tarafında çarpışan Sırp ordusundan kaçan Ermeniler için yapılmıştır.[19] Bu Ermenilerle ilgili gereken hukuki düzenlemelerin yapıldığı ise 25 Mayıs 1918 tarihinde Başbakan ve Savaş Bakanı Clemenceau’dan Dışişleri Bakanı Pichon’a gönderilen bir mektupta belirtilmiştir.[20] 

Romanya ordusunu terk eden Ermeni kökenli iki subayın Doğu Lejyonu’na katılmak için talepte bulunmaları ise bu kadar kolay kabul edilmemiştir; zira bu subaylar sıradan erler değil oldukça üst rütbeli subaylardır. Bu tereddüt Ermeni Ulusal Delegasyonu Başkanı Bogos Nubar Paşa ile Dışişleri ve Savaş Bakanlıkları arasında bir dizi yazışmanın konusu olmuştur. Buna göre 13 Haziran 1918 tarihli bir yazışmada Başbakan ve Savaş Bakanlığı Dışişleri Bakanlığı’na Ermeni kökenli Romanya vatandaşı olup Ermeni ordusunda görev yapmakta olan iki subayın Doğu Lejyonu’na katılmak istediğini haber vermektedir.[21] Ermeni Gönüllüleri Merkezi Komitesi (Comité Central des Volontaires Arméniens) Başkanı Sevadjian tarafından yapılan bir incelemede adlarının Luca Mihelcea ve Bogdan Demetrius olduğu belirtilen bu subayların aslında hava subayı oldukları anlaşılmış, ancak Doğu Lejyonu’nda havacılık ile ilgili bir birim olmadığından piyade birimlerinde görevlendirilmeleri tavsiye edilmiştir.[22] 

Doğu Lejyonu’na bir diğer katılım talebi de 1916 yılının Ocak ayında Osmanlı ordusundan kaçıp İngiltere’ye sığınan Deir el-Kamarlı 31 yaşındaki Lübnanlı bir doktordur. Fransa’nın Basra’daki temsilcisi Roux bu talebe nasıl bir cevap verileceği hususunu Dışişleri Bakanlığı’ndan sormuştur.[23] 

30 Temmuz’da Başbakan ve Savaş Bakanı Clemenceau’dan Dışişleri Bakanı Pichon’a gönderilen bir mektupta Ermeni Gönüllüleri Merkez Komitesi Başkanı Sevadjian’ın yeni bir projesinden söz edilmektedir.[24] Buna göre Sevadjian Bulgar esir kamplarına ve Bulgaristan ordusunu terk eden askerlerden oluşturulan işçi taburlarına Ermeni ileri gelenlerinden oluşturulacak bir heyet gönderilmesini ve Ermeni kökenli savaş esirleri varsa bunlardan işe yarar durumda olanların Doğu Lejyonu’na gönüllü olarak kaydedilmesini önermektedir. 6 Ağustos’ta Savaş Bakanlığı’ndan ilgili birliklere gönderilen bir yazıda Bulgar esir kamplarına ve Bulgaristan ordusunu terk eden askerlerden oluşturulan işçi taburlarına gönderilecek heyetin Marsilya Ermeni Piskoposu, Ermeni Gönüllüleri Merkezi Komitesi Başkanı Sevadjian, Marsilya Ermeni Delegesi Sahadjian ve Ermeni Gönüllüleri Merkezi Komitesi Sekreteri Bochnakian tarafından oluşturulduğu bildirilmektedir.[25]  

Daha önceki makalelerimizde Amerika Birleşik Devletleri’nde Ermeni gönüllüler toplama konusunun oldukça yavaş ve zor yürüdüğünü, bunun en temel nedeninin de ABD yetkili makamlarının Fransızlarla bu konuda işbirliğine yeterince yanaşmadıkları olduğunu belirtmiştik. ABD ile Fransa arasında Ermeni gönüllüler konusundaki bu işbirliği eksikliği bu makalede incelediğimiz dönemde de sürmektedir. Bogos Nubar Paşa tarafından 10 Ağustos tarihinde Jean Gout’a yazılan bir mektupta ABD ordusunda dört-beş bin civarında Ermeni kökenli asker bulunduğu, ancak ABD’nin bunları Doğu Lejyonu’na katılmak üzere serbest bırakmadığını belirtmektedir.[26] Bunun da en temel nedeni ABD’nin Osmanlı Devleti’ne karşı resmen savaş ilan etmemesidir. Bu durum Fransa’nın Washington Büyükelçisi Jean-Jules Jusserand’ın Dışişleri Bakanlığı’na göndermiş olduğu şifreli bir telgrafta da belirtilmektedir. Buna göre Jusserand bizzat ABD Dışişleri Bakanı ile konuşmuş ancak Bakan Ermeni kökenli askerlerin Doğu Lejyonu’na katılmak üzere serbest bırakılamayacağını bir kez daha ifade etmiştir.[27] 

11 Eylül’de Jean Gout bu defa Paris’te bulunan ve Suriyelilerden müteşekkil Doğu Komitesi’nden bir mektup almıştır.[28] Bu mektupta Komite’nin Fransız-Amerikan İşleri Genel Komiseri (Commissaire Général des Affaires Franco-Américaines) André Tardieu ile görüşerek ABD ordusunda bulunan Suriye kökenli askerlerin de Doğu Lejyonu’na katılmasının sağlanması için girişimde bulunulmasının istendiği belirtilmektedir. Doğu Komitesi aynı gün André Tardieu’ya da bir mektup göndermiş ve bu mektupta ABD’de bulunan Suriye Komitelerinin bizzat ABD Başkanı Woodrow Wilson ve Dışişleri Bakanı Robert Lansing ve Başkan’a en yakın isimlerden biri olan Ray Stannard Baker ile görüştüklerini ve bu isimler tarafından sıcak karşılandıklarını belirtmiştir.[29] 

Sonuç olarak, incelenen dönemde yeni grupların Doğu Lejyonu’na katılmak üzere başvurdukları, bunlardan bazılarının Lejyona dâhil edildikleri, ancak özellikle ABD ordusundan ayrılarak Lejyona katılmak isteyen askerlerin durumu ile ilgili olarak ABD ile Fransa arasında ciddi bir kriz yaşandığını söylemek mümkündür. 

3.      Doğu Lejyonu’nun Genel Durumu ve Savaş Bölgesine Sevkıyatların Başlaması 

Doğu Lejyonu’ndan bazı birliklerin savaşın halen bütün şiddetiyle sürdüğü Suriye ve Filistin cephesine gönderilmesi konusu Nisan 1918 sonlarından itibaren Fransa Dışişleri Bakanlı ve Savaş Bakanlığı arasında görüşülmeye başlanmıştır. Buna göre 22 Nisan 1918’de Kahire’den Georges Picot tarafından gönderilen bir telgrafta Picot, Filistin bölgesine savaş koşulları nedeniyle Avrupa’dan birlik gönderilemediğini, bunun yerine kendisinin bir önerisi olduğunu bildirmekten mutlu olduğunu belirtmektedir. Picot önerisinin Ermeni birliklerinden bazılarının bölgeye sevk edilebileceği olduğunu dile getirmektedir.[30] 

30 Nisan 1918’de ise Fransa’nın Kahire’deki Ortaelçisi Defrance Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği telgrafta Ermeni Ulusal Birliği Mısır Komitesi’nin (Le Comité égyptien de l’Union nationale arménienne) kendisine gönderdiği bir telgrafı Bakanlığa iletmektedir. Telgrafın dili ise oldukça ilginçtir. Buna göre Komite Lejyon’un durumunun giderek daha da bozulduğunu, morallerin düştüğünü ve bu durumun düzeltilmesi için acilen bazı önlemler alınması gerektiğini vurgulamıştır.[31] Özellikle kuruluşundan bu yana yaklaşık iki yıl geçmiş olmasına rağmen Lejyon’un hala savaşa dâhil edilmemesinin bu sorunlara yol açtığı söylenebilir. 

Lejyon’un genel durumuna ilişkin Lejyon’un kumandanı Albay Romieu tarafından hazırlanan kısa bir rapor tam da bu tarihlerde Başbakanlık ve Savaş Bakanlığı’ndan Dışişleri Bakanlığı’na gönderilmiştir.[32] Bu raporda genel olarak Kumandan Romieu Ermeni Ulusal Birliği Mısır Komitesi’nin birliklerin moralinin iyi olduğunu belirtmiştir. Ancak Romieu’ya göre Lejyon Kıbrıs’ta çok uzun zaman beklemekten yorulmuştur ve adadaki nüfusla herhangi bir çatışma yaşamaktan kaçınma konusunda Lejyon üzerinde büyük bir baskı meydana gelmiştir (Les hommes sont las d'un long séjour ici dans des conditions de milieu qui imposent une véritable compression pour éviter tout incident avec la population).[33] Romieu bu noktada dolaylı olarak Lejyon’un bir an önce sevk edilmemesi durumunda adada yaşayanlarla çatışma içerisine girebileceği uyarısını yapmaktadır. Ancak Lejyon’un harekât bölgesine sevk edilmesi de bazı sorunları beraberinde getirecektir.  

Bu arada Romieu’ya göre Suriyeliler ve Ermeniler arasındaki çatışmalar önceki dönemlere nazaran bir ölçüde azalmıştır; zira Suriyeliler ile bir arada bulunmak Ermeniler tarafından şartların zorladığı bir geçici durum olarak (un pis-aller imposé par les circonstances) değerlendirilmektedir.[34] Romieu, aynı zamanda Mısır’daki Ermeni Ulusal Birliği’nden bir telgraf aldığını ve bu telgrafta Ermenilerin Lejyonun harekete geçmesi konusunda ısrarcı olduğunu belirtmektedir. Kafkasya ve Karadeniz bölgesinde Ermenilerin ve Gürcülerin Türklere karşı bir direniş hareketi organize etmekte olduklarını ve gönüllülerin de bu harekete katılmak için sabırsızlandıklarını söyleyen Romieu Filistin’de veya Güney cephesinin diğer bölgelerinde Lejyon’un kullanılmasının yerinde olacağını savunmaktadır.[35]  

1918 yılının Mayıs ayı ortalarında Lejyon’daki Ermenilerin savaşa dâhil olma konusundaki sabırsızlıkları Port Said’deki İngilizler ve Fransızlar arasında ciddi bir krize yol açmıştır. Kahire’de bulunan Laffon adlı bir Fransız yetkilinin ‘acil’ (urgent) koduyla Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği bir telgrafta Doğu Lejyonu’na mensup bir grup Ermeni’nin Port-Said’deki kampta yaşayan aileleri ile görüşmek istedikleri belirtilmektedir.[36] Ancak kampın İngiliz yetkilileri böyle bir görüşmeyi sakıncalı olarak değerlendirerek buna izin vermemişlerdir; zira bu görüşme sırasında savaşmak için sabırsızlanan Ermenilerin olay çıkaracağından endişe edilmektedir. Ermenilerin yaşadığı bu kampta hâlihazırda bir kıpırdanma mevcuttur ve düzeni sağlamak için 200 askerin görevlendirilmesi talep edilmiştir (…il y a une certaine effervescence et on a demandé 200 soldats maintenir ordre). [37] Laffon’a göre Doğulu Hıristiyanların karakterini ve askeri kıymetlerini bilmeyenler bu sabırsız tutumdan şaşkınlığa düşebilirler; ancak bunu bilenler için bu durum bir sürpriz değildir.[38] 

Lejyon’daki huzursuzluk en sonunda isyan ve çatışmaya dönüşmüştür. 18 Mayıs tarihli telgrafında Laffon 42 lejyonerin emirlere itaatsizlik ettiğini, bunun üzerine elli asker eşliğinde Kumandan Romieu’nun olay yerine gittiğini belirtmektedir. Romieu burada ciddi bir direnişle karşılaşmış, çıkan çatışmalarda isyancılardan 14’ü yaralanmış ve biri ölmüştür. Durum güçlükle bastırılmış, sorumlular ise hapsedilmiştir.[39] Bunun üzerine Lejyon İsmailiye’ye sevk edilmiş ve Port Said’de yalnızca 33 lejyoner, önceki çatışmalarda yaralanan ve tedavi altında bulunan 14 asker ve 19 tutuklu kalmıştır.[40] 

Bir taraftan bütün bu karmaşa yaşanırken diğer taraftan Bogos Nubar Paşa 20 Temmuz’da Dışişleri Bakanı Pichon’a bir mektup göndermiş ve sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi Lejyon’daki Ermenilerin Fransa’ya ne kadar bağlı olduklarını bir kez daha dile getirmiştir.[41] Bu mektuba göre Fransa’nın ulusal bayramı olan 14 Temmuz kutlamalarında Ermeni birlikleri bir geçit resmi yapmış ve Fransız yetkililer bu geçit resminden Bogos Nubar Paşa’ya övgüyle bahsetmişlerdir. Paşa bu övgülerden büyül bir mutluluk duyduğunu dile getirmektedir; zira çabaları sonuçsuz kalmamış, bu Ermeni birlikleri meydana getirilebilmiştir ve yakında bu birlikleri yeni birlikler izleyecektir.  

Bogos Nubar Paşa aynı zamanda kendi vatandaşlarının “adanmışlık ruhunun ve vatanseverlik duygularının” (le patriotisme et l’esprit de sacrifice de mes compatriotes) Fransız yetkililer tarafından da övgüyle karşılanmasından duyduğu mutluluğu da dile getirmektedir.[42] Paşa Ermeni gençlerinin oldukça ateşli olduklarını ([t]ous ces gens sont animés), onları yönlendiren Fransız bayrağı altında Fransa’nın savaş meydanlarında kahramanca düştüklerini (déjà tombés glorieusement sur les champs de bataille de France - de l'ardent désir de se montrer dignes du drapeau français qui les guide) ve kanlarının İtilaf Devletleri ordularından ölen askerlerin kanlarıyla karıştığını (mêler leur sang à celui des soldats des Armées dans les rangs desquelles ils vont combattre) ifade eden oldukça duygusal ifadeler kaleme almıştır.[43] Kısacası Bogos Nubar bile dolaylı olarak Ermeni gençlerinin Fransız çıkarları uğruna hayatlarını kaybettiklerini ortaya koymaktadır. Büyük Güçlerin çıkarlarının, bu çıkarların gerçekleştirilmesi için kullanılan halklar için ne kadar yıkıcı sonuçlar doğurduğunu bu satırlarda bir kez daha görmek mümkündür. 

Filistin bölgesindeki Fransız birliklerinin kumandanı olan Albay de Piépape’nin Fransa’nın Kahire Ortaelçisi Lefévre-Pontalis’e gönderdiği 21 Eylül 1918 tarihli rapor Filistin bölgesinde Osmanlı askerleri ile İngiliz-Fransız birlikleri arasındaki çarpışmaları ve Osmanlıların bölgeden nasıl çekildiğini göstermesi açısından önemli bir arşiv belgesidir.[44] Buna göre 19 Eylül sabahı başlayan İngiliz hücumu neticesinde Türk ordusu bozguna uğratılmış ve bütün mühimmatı İngilizlerin eline geçmiştir. Bu arada Şeria Nehri’nin doğusundaki bütün Arap kabileleri de isyan etmiş ve Hicaz Demiryolunu birkaç noktadan kesmiştir (A l'Est du Jourdain, toutes les tribus arabes sont en soulèvement; la voie ferrée du Hedjaz est coupée en maints endroits).[45] Bu raporu Dışişleri Bakanı Pichon’a gönderen Lefévre-Pontalis Bakana Lejyon ile ilgili olarak şunları yazmaktadır: “Doğu Lejyonu’nun onu kurmak için harcadığımız çabaya değdiğini belirtmek ilginç. Ancak şurası unutulmamalıdır ki, İngiliz müttefiklerimiz bugüne kadar bu birliğin konuşlandırılmasına şüpheyle yaklaştılar.” (Il est intéressant de noter que la Légion d’Orient s’est montrée digne des efforts qui ont été faits pour l’organiser. Il ne faut pas oublier, en effet, que nos alliés britanniques avaient marqué, jusqu’à présent, quelque scepticisme à l’endroit de cette troupe.)[46] 15 Ekim’de gönderilen diğer bir raporda İngiliz birliklerinin Humus’a ilerledikleri Lübnan’da ise kıtlık tehdidine karşı tedbirler alındığı bildirilmektedir.[47]  

7 Kasım 1918’de Bogos Nubar Paşa Jean Gout’a gönderdiği bir mektupta Mezopotamya’daki İngiliz kuvvetlerinin komutanı General Allenby’nin kendisine şu mesajı gönderdiğini ifade etmektedir: “Tebrikleriniz için en samimi teşekkürlerimi sunarım ve vatandaşlarınızın savaşta aktif rol oynamalarından ve zaferimize katkıda bulunmalarından dolayı gurur duyduğumu ifade ederim” ([je] vous remercie chaleureusement pour vos félicitations et je suis fier du fait que vos compatriotes ont pris une part active dans le combat et participé à notre victoire.)[48] 

30 Ekim 1918’de Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Mütarekesi’nin ardından Doğu Lejyonu’nun hukuki varlığı ile ilgili büyük bir sorun ortaya çıkmıştır. Lejyonun hukuki alt yapısını oluşturan ve Kasım 1916’da kabul edilen yönetmeliğe göre Doğu Lejyonu “savaş süresince ve Türkiye’ye karşı hizmet etmek üzere” (pour la durée de la Guerre et pour servir contre la Turquie) kurulmuştur; dolayısıyla barış antlaşmasının yapıldığı gün lejyonerlerin kontratları kadük olacaktır (ces contrats doivent donc devenir caducs le jour de la signature de la paix).[49] Bu nedenle Clemenceau yeni bir düzenleme teklif etmektedir. Bu düzenlemeye göre Lejyon’un varlığı devam edecek ve Lejyon Fransız etkisi altında bulunan işgal bölgelerinde kullanılacaktır. Bunun için gönüllüler bir veya iki yıl gibi sabit bir dönem için yeniden istihdam edileceklerdir.[50] 

22 Kasım’da Georges Picot Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği yazıda Beyrut’ta Ermeni Lejyonu’na bağlı askerler ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktığını, çatışmaların kim tarafından başlatıldığının anlaşılamadığını, ancak sonuçta iki Ermeni, bir Arap ve bir polis memurunun hayatını kaybettiğini ve on Ermeni, on yedi sivil ile üç polis memurunun yaralandığını bildirmektedir.[51] Picot Ermeni Lejyonu’ndan duyduğu sıkıntıyı şu kelimelerle ifade etmektedir: “Bu olay Başkomutanın bu birliği mümkün olan en kısa zamanda kuzeye doğru gönderme kararının doğruluğunu ortaya koymuştur” (Cet incident a confirmé le commandant en chef dans sa décision de faire partir le plus tôt possible ce régiment pour le Nord)[52]. 

Sonuç 

Bu makalede 1918 yılının Nisan ayından Aralık ayına kadar geçen süreçte Doğu Lejyonu ile ilgili yaşanan gelişmeler özetlenmiştir. Bu çerçevede öncelikle Güney Amerika’daki Hıristiyan Arapların durumu oldukça ilginç sonuçları gözler önüne sermektedir. İlk olarak incelenen dönemde askeri gücü büyük ölçüde azalmasına rağmen, Almanya’nın bölgede halen etkin bir propaganda mekanizmasına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Öyle ki, Fransa’nın desteklediği Suriyeli delegeler bu mekanizma ile başa çıkmakta zorlanmışlardır. Almanya’nın propagandasının en yoğu hissedildiği ülke olan Arjantin Suriye delegasyonu için tam bir hayal kırıklığı olmuştur. İkinci olarak, yaşadıkları tüm zorluklara rağmen bu delegasyonun bir ölçüde başarılı olduğu söylenebilir; zira özellikle Brezilya, Uruguay ve Şili’de yürütülen propaganda faaliyetleri netice vermiş ve bölgede kurulan yerel komiteler tek bir çatı altında birleştirilmeye çalışılarak Doğu Lejyonu’na gönüllü toplanması süreci hızlandırılmıştır. 

Bu dönemde Doğu Lejyonu’nun yapısal sorunlarının bir ölçüde giderildiğini ve Lejyonun savaşa hazır hale getirildiğini söylemek mümkündür. Ancak bu sürecin oldukça uzun bir döneme tekabül etmesi Lejyon’da büyük çaplı bir huzursuzluk yaratmış, hatta bu durum bazı isyan ve çatışmalara yol açmıştır. Ancak Lejyon’un Suriye cephesine sevk edilmesi bile bu gerginliği önlemeye yetmemiş, birlikler bölgedeki yerel güçlerle de çatışmaya başlamıştır. Aslında bu durum Fransız askeri yetkililerin uzun süredir dile getirmekte olduğu Lejyonun disiplinsizliği konusunun ne kadar önemli bir konu olduğunu göstermekte ve özellikle 1919-1921 yılları arasında Çukurova ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşanacak olan olayların sinyallerini vermektedir. 

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Bu makalede kullanılan “Suriyeli” terimi Fransız arşiv belgelerinde kullanılan “syrien” ifadesinin karşılığıdır ve Suriye veya Lübnan kökenli Hıristiyan Arapları kastetmek için kullanılmıştır.

[2] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), ss. 210-230.

[3] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 210.

[4] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 211.

[5] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), ss. 211-212.

[6] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 212.

[7] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 212.

[8] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 214.

[9] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 214.

[10] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 215.

[11] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), ss. 215-216.

[12] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 217.

[13] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 217.

[14] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 219.

[15] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 226.

[16] Suriye Merkez Komitesi üyelerinden Dr. Cesar Lakah’tan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 14 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), ss. 226-230.

[17] Fransa Başbakanı ve Savaş Bakanı George Clemenceau’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 17 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 237.

[18] Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’dan Fransa Başbakanı ve Savaş Bakanı George Clemenceau’ya mektup, 8 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 11.

[19] Fransız Askeri Yargıtayı Sekreteri’nden Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 13 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 21.

[20] Başbakan ve Savaş Bakanı Georges Clemenceau’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stephen Pichon’a mektup, 25 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 45

[21] Başbakan ve Savaş Bakanı Georges Clemenceau’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stephen Pichon’a mektup, 13 Haziran 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 79.

[22] Ermeni Gönüllüleri Merkezi Komitesi Başkanı Sevadjian’dan Savaş Bakanlığı’na mektup, 26 Haziran 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 80

[23] Fransa’nın Basra’daki temsilcisi Roux’tan Dışişleri Bakanlığı’na telgraf, 9 Eylül 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 127.

[24] Fransa Başbakan ve Savaş Bakanı Clemenceau’dan Fransız Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 30 Temmuz 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 97.

[25] Savaş Bakanlığı’ndan ilgili birliklere yazı, 6 Ağustos 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 103.

[26] Ermeni Ulusal Delegasyonu Başkanı Bogos Nubar Paşa’dan Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda Ortaelçi Jean Gout’a mektup, 10 Ağustos 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 109.

[27] Fransa’nın Washington Büyükelçisi Jean-Jules Jusserand’dan Dışişleri Bakanlığı’na şifreli telgraf, 9 Ağustos 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 107.

[28] Doğu Komitesi’nden Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda Ortaelçi Jean Gout’a mektup, 11 Eylül 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 129.

[29] Doğu Komitesi’nden Fransız-Amerikan İşleri Genel Komiseri André Tardieu’ya mektup, 11 Eylül 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 130.

[30] Georges Picot’tan Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 17 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 241.

[31] Fransa’nın Kahire Ortaelçisi Defrance’tan Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a telgraf, 17 Nisan 1918, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No. 893, Turquie: Legion d’Orient III (Novembre 1917-Avril 1918), s. 248.

[32] Fransa Başbakanı ve Savaş Bakanı George Clemenceau’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 10 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), ss. 16-19.

[33] Fransa Başbakanı ve Savaş Bakanı George Clemenceau’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 10 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 16

[34] Fransa Başbakanı ve Savaş Bakanı George Clemenceau’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 10 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 16.

[35] Fransa Başbakanı ve Savaş Bakanı George Clemenceau’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 10 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 16.

[36] Laffon’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a telgraf, 17 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 32.

[37] Laffon’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a telgraf, 17 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 32.

[38] Laffon’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a telgraf, 17 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 32.

[39] Laffon’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a telgraf, 18 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 34

[40] Laffon’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a telgraf, 19 Mayıs 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 36.

[41] Ermeni Ulusal Delegasyonu Başkanı Bogos Nubar Paşa’dan Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda Ortaelçi Jean Gout’a mektup, 20 Temmuz 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 82.

[42] Ermeni Ulusal Delegasyonu Başkanı Bogos Nubar Paşa’dan Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda Ortaelçi Jean Gout’a mektup, 20 Temmuz 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 82.

[43] Ermeni Ulusal Delegasyonu Başkanı Bogos Nubar Paşa’dan Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda Ortaelçi Jean Gout’a mektup, 20 Temmuz 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 82.

[44] Filistin Bölgesindeki Fransız Birliklerinin Kumandanı Albay de Piépape’den Fransa’nın Kahire Ortaelçisi Lefévre-Pontalis’e rapor, 21 Eylül 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 143.

[45] Filistin Bölgesindeki Fransız Birliklerinin Kumandanı Albay de Piépape’den Fransa’nın Kahire Ortaelçisi Lefévre-Pontalis’e rapor, 21 Eylül 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 143.

[46] Fransa’nın Kahire Ortaelçisi Lefévre-Pontalis’ten Fransız Dışişleri Bakanı Stéphen Pichon’a mektup, 26 Eylül 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 142.

[47] Fransa’nın Kahire Ortaelçisi Lefévre-Pontalis’ten Fransız Dışişleri Bakanlığı Afrika Dairesi’ne şifreli telgraf, 15 Ekim 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 163.

[48] Ermeni Ulusal Delegasyonu Başkanı Bogos Nubar Paşa’dan Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda Ortaelçi Jean Gout’a mektup, 7 Kasım 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 178.

[49] Fransa Başbakanı ve Savaş Bakanı George Clemenceau’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stephen Pichon’a mektup, 15 Kasım 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 182.

[50] Fransa Başbakanı ve Savaş Bakanı George Clemenceau’dan Fransa Dışişleri Bakanı Stephen Pichon’a mektup, 15 Kasım 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 182.

[51] Georges Picot’tan Dışişleri Bakanlığı’na yazı, 22 Kasım 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 191.

[52] Georges Picot’tan Dışişleri Bakanlığı’na yazı, 22 Kasım 1918, Seri E, Karton 304 Dosya 7, Turquie: Legion d’Orient (Avril 1918- Decembre 1918), s. 191.

 ----------------------
* ODTÜ Uluslararası İlişkiler, Araştırma Görevlisi - spalabiyik@gmail.com
- ERMENİ ARAŞTIRMALARI, 29, 2008
            Tavsiye Et

   «  Geri
Yorumlar