Anasayfaİletişim
  
English

Konferans: "Osmanlı'dan Lozan'a Batı'nın Paylaşım Projeleri" Sempozyumu, Başkent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi, 26-27 Nisan 2006

Dr. Birgül DEMİRTAŞ COŞKUN*
ERMENİ ARAŞTIRMALARI, Sayı 20-21, Kış 2005 - İlkbahar 2006

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş süreciyle birlikte “Doğu Sorunu” olarak ifade edilmeye başlanan mesele özellikle 19. yüzyıldan itibaren Avrupa diplomasisinin de gündemine oturmuş ve Avrupa ülkelerinin herbiri Osmanlı’nın geleceğini belirlemede rol almaya çalışmışlardır. Bir yandan parçalanmaya başlayan imparatorluk topraklarından kimin ne kadar pay alacağı anlaşmazlıklara neden olurken, bir yandan da ülke içindeki azınlık gruplar ayrılıkçı çabalarında aktif olarak desteklenmiştir. Balkanlar’da başlayan parçalanma emareleri ilerleyen yıllarda imparatorluğun diğer bölgelerine de sıçramıştır.

Başkent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen sempozyumda Osmanlı’nın parçalanmasında Batı Avrupa devletlerinin oynadıkları rol ve izledikleri politikalar analiz edilmiş ve tarihçilerin bu konuda yaptıkları yeni arşiv çalışmalarının sonuçları günışığına çıkarılmıştır. Sempozyumda ayrıca Osmanlı’nın yıkılmaya başlamasından sonra ortaya çıkan Ermeni meselesiyle ilgili yeni arşiv bulguları, farklı ülkelerin Ermeni sorununa yaklaşımları ve günümüzde Ermeni meselesine nasıl bir çözüm bulunabileceği gibi konular da ele alınmıştır. Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ’ın Ermeni meselesine yönelik ortaya koyduğu hukuki çözüm formülü yeni bir yaklaşımı temsil etmesi açısından dikkat çekmiştir. Bu arada Rus yazar ve askeri yetkililerin bu soruna yönelik değerlendirmeleri de sunulan tebliğlerde gündeme getirilmiş ve tartışılmıştır.

Sempozyum sırasında vurgulanan bir başka konu ise Yunanistan’ın ve Rumların politikaları olmuş ve geçmişten bugüne bu politikaların nasıl şekillendiği incelenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda Batılı ülkelerin de Atina’ya yönelik politikaları ve bu politikaların Türkiye’deki izdüşümleri analiz edilmiştir.

Gerek yurtiçinden gerekse yurtdışından çok sayıda tarihçiyi biraraya getiren sempozyum Osmanlı’nın son döneminin ve Ermeni meselesi başta olmak üzere bu döneme damgasını vuran olayların yeni arşiv belgeleri ışığında yeniden değerlendirilmesini sağlamıştır.

Başkent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından hazırlanan “Osmanlı’dan Lozan’a Batı’nın Paylaşım Projeleri” Sempozyumu Sonuç Değerlendirmesi[1] aşağıdadır;

Başkent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından 26-27 Nisan 2006 tarihinde düzenlenen “Osmanlı’dan Lozan’a Batı’nın Paylaşım Projeleri” başlıklı sempozyumda, bugüne ilişkin sonuçlar ve görevler öngörüldü.

Sempozyumun amacı, Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş ve yükseliş dönemlerini izleyen, duraklama ve 1683 II. Viyana yenilgisiyle başlayan gerileme sürecin sonrasında Batının paylaşım planlarını irdelemekti. İki gün boyunca, toplam 35 bilim adamının sunduğu bildirilerde, Batı siyasi literatüründe “Doğu Sorunu” olarak adlandırılan sorunun Lozan’a kadar nasıl bir süreç izlediği incelendi. Bu sürecin bugüne yönelik çağrışımları ve bugün aynı amaçla ortaya konan Batı planları da katılımcıların irdelediği konular arasındaydı.

Bildirilerdeki ortak vurgu, Osmanlı Devletinin hedef olduğu Batı politikaları, stratejileri ve yöntemleri, dünya tarihinin ders alınacak örneklerinden birini oluşturduğu yönündeydi. Konuşmacılar, günümüzde emperyalist devletlerin olası planlarına karşı bütün mazlum devletleri aydınlatacak çalışmalar yapılmasını ve girişimlerin örgütlenmesini öngören öneriler sundular. Bu çalışmaların, tarihin tekerrürünü önleyecek ve evrensel değerlerin ortak hedefine katkılar yapılabilecek nitelikte olması vurgulandı.

Sempozyumun sonuç değerlendirmesinde bugünkü durum ve yapılması gerekenler şu sözlerle saptandı: “Sorun yalnızca Kürt, Ermeni, Ege sorunu olarak görünse dahi, aslında temel çok daha eskiye Anadolu’nun parçalanması ve Türkiye’yi ekonomik olarak Batı’ya bağımlı kılma hedefine dayanmaktadır. Gerçekte bu bir yok etme sorunudur ve Batı’nın paylaşım projeleri bu “yok etme” amacı çerçevesinde halen devam etmektedir. Bu sorunun üstesinden gelebilmenin tek yolu işbirliği, güçlü bir koordinasyon ve Türk kimliğinin güçlenmesi, mücadele edilmesidir. İşbirliği, kurulan örgütler, toplantılar ve konferanslar ile yapılmaya çalışılıyor olsa da henüz koordinasyon tam anlamıyla sağlanamamakta, bir fikir birliğine varılamamaktadır.

Üniversitelerin görevi de bu noktada başlamaktadır; güncel konuları saptayarak ve zamanlamayı iyi yaparak konuları gündeme getirmek, tartışmak, toplumu bilgilendirmek ve halen tam olarak sağlanamamış olan koordinasyonu ve incelenmesi gereken konuları masaya yatırarak bir adım daha ileriye götürmek üniversitelerimizin asıl hedefi olmalıdır. Başkent Üniversitesi bu hedefe gerek zamanlama gerekse konu başlığı olarak ulaşmıştır. Geçmişten günümüze gelen tehditleri ve sorunları bir araya getirerek asıl dikkat edilmesi gereken hususları ortaya koymuştur ki bu hususların en önemlisi Batı’nın paylaşım projelerinin halen devam ettiğidir.”



[1] http://sam.baskent.edu.tr/basinbildiri.htm

 ----------------------
* Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi - birguld@baskent.edu.tr
- ERMENİ ARAŞTIRMALARI, Sayı 20-21, Kış 2005 - İlkbahar 2006
            Tavsiye Et

   «  Geri
Yorumlar